Meslekte Bencillik – Hedonzim ve Munchausen Sendromu
Üniversite demek zaten mesleki eğitim almak demek ama ben sadece Psikoloji bölümü için konuşacağım. Psikoloji bölümünde bir de size ek olarak mesleki dezenformasyon yaşatıyorlar, bunun sonucunda da alana iyice yamuk yumuk olmuş biçimde geçiyorsunuz.
Meslekte Bencillik Nedir? Meslekte Bencillikle İlgili Psikolog Görüşü.
Burada bahsettiğim psikoloji, danışanını o koltuğa uzandırıp da “de haydi bir de çocukluğuna inek madem” diyen klinik psikolog değil –tabii ki klinik psikoloji sadece bu değil ama nedense toplumdaki imajı bu-. Burda bahsettiğim psikolog imajı daha çok bilim adamı ya da akademisyen imajı.
İkinci sınıfta almaya başladığım, “Research Methods” yani “Araştırma Yöntemleri” dersi bu dezenformasyonu başlatan, hızlandıran, destekleyen ders oldu. Tabii dersin hocasını da unutmamak lazım, çok destek oldu. İlk dersin başında söylediği cümle “Sizlere bir bilimadamı gibi düşünmeyi öğreteceğim!” oldu ve bunun için çok uğraştı, sonucu çok başarılı oldu yani en azından istediğini yaptı.
Şüpheci olmayı, her şeyden hatta herkesden şüphe duymayı içselleştirdim. Her şeyi sorgulamayı, cidden her şeyi sorgulamayı da fazlasıyla öğrendim.
Bir de her şeyi somutlaştırmak anlamına gelen “operational definition” işi var meali ile “operasyonel tanım” yani, bir kavramı ölçülebilir hâle getirmek. Buna da kaptırdım ben, artık hayatımda “çok gülmek” diye bir kavram yok; onun yerine “gülerken kasıklarınızın ne kadar ağrıdığını 1’den 10’a kadar 1 en az 10 en fazla olacak şekilde derecelendiriniz” var benim hayatımda.
Bir de artık her bokun atomuna kadar inmek takıntı oldu, “buna X sebep oluyor, X’e sebep olan şey Y, peki Y’ye ne sebep oluyor? hah şu amk σ (sigma) sebep oluyor…” ve bu epey gidiyor…
Mesela; aşk – sevgi safsatasına bakalım. “Neden severiz?” bunun karşımızdaki kişinin kara kaşından kara gözünden dolayı yapmıyoruz; “sevmek” bizde bir takım hormonları uyandırıyor, belki cinsellik sağlıyor ve kendimizi iyi hissediyoruz. Daha araya bir sürü evre ve prosedür sokabilirim ama şimdilik gerek yok, sonra uzun uzun anlatırım. Bir de her kavramı bu şekilde sorguladığımda her sonuç bencillik ve hedonizme bağlanmaya başladı.
Sevmek, sevişmek, yardım etmek, arkadaşlık v.s alayının asıl sebebi ya bencillik ya hedonistlik ya da ikisi birden çıkıyor… Ulan annelik kavramını bir tek daha bencilliğe bağlayamadım ama onuda tabii bir takım kimyasal değişimler ile açıklamak mümkün, hatta Munchausen Sendrom‘u denen bir şey var ki anneliği bile egoist-hedonist bir kalıba uydurabiliyor.
Bir annenin ilgi ve/veya taktir için kendi çocuğuna zarar vermesi diyebilirim kısaca. Ölümlü vakalar çoklukla görünülebiliyor bu sendromda.
