Güncel Haberler

Eğitimde Büyük Bir Sorun, Sigaranın Okullarda Artması

Eğitim öğretim yuvası olan okullarımızda sigara içme alışkanlığının hızla yayılması, eğitimi ve sağlığı olumsuz etkiler düzeye ulaşması bu kötü alışkanlığa dur deme zamanının geldiğini işaret etmektedir.

Sağlıklı bireyler yetiştirmenin ön koşulu bu bireylerin kötü alışkanlıklarının yok edilmesinden geçmektedir.

İçindekiler

Neden Eğitim Yuvalarında Sigaranın Önüne Geçilemiyor?

Kötü alışkanlıkların başında ve en yaygını sigaradır. Sigaranın eğitim yerlerinde artmasının temel nedeni toplumumuzun bu alışkanlığa yeterince olumsuz tepki vermemesindendir.

Aşağıdaki makale buna daha iyi açıklık getiriyor.

“Sağlıkla ilgili davranışlar ve tutumlar yaşamın ilk yıllarında oluştuğu için çocukluk ve ergenlik dönemlerinde gençlere ulaşmak kritik bir öneme sahiptir ve o nedenle okul temelli önleme çalışmaları çok önemlidir.

Okullar, öğrencilerinin akademik başarıları artırmaya, sosyal, duygusal ve sağlık engellerini gidermeye yönelik giderek artan ilgi nedeniyle uyuşturucu karşıtı çabalarda toplumda anahtar rol oynamaya başlamışlardır. Bu konuda okuldan beklentilerin çok yüksek olduğunu düşünenler de vardır. 1960 ve 1970’li yıllarda madde kullanımı ile ilgili okullardaki önleme çalışmaları korkutmaya, maddelerle ilgili bilgi vermeye, kendilik değerini artırmaya, ergenlerin morallerini yükseltmeye dayalıydı.

 

Sigarayı önleme programları da gençlerin sigara içmenin uzun süreli zarar verici etkilerini fark etmelerine yönelikti.

 

Okul temelli önleme programların içinde gençliğin madde kullanımını azaltmak için toplum taktiklerinin ve kitle iletişim araçlarının da kullanıldığı çok öğeli programlar daha başarılı olmaktadır. Son zamanlarda uyuşturucu kullanımını önleme programları, özellikle ilkokul ve ortaokul öğrencileri için sınıf programları aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Bunda, son yıllarda yanlış kullanımını önlemede etkili oluğunun anlaşılmasının rolü vardır.

 

Madde kullanımını önleme ile ilgili olan programlarda aileler, akranlar, okullar ve toplumun etkileşimine odaklaşan yapıda olması gerekmektedir.

 

Ayrıca madde kullanımını önleme ile ilgili çalışmalarda bilgilendirmenin yanı sıra “hayır deme” becerileri yer almalıdır. Sporun, sigara ve madde kullanımını önlemede çok önemli olduğu dikkate alınarak okullarda spor çalışmalarını artırılması yoluna gidilebilir.

Anne-babaları, öğretmenleri eğitmenin önemli olduğu ve programa katmak gerektiği pek çok kuramcı tarafından önerilmektedir. Anne-babaların eğitilmesinin gerekliliği Madde ile

 

Mücadele Ulusal Politika Ve Strateji Belgesi içinde de yer almaktadır.

Ayrıca güvenlik güçlerinden, sağlık çalışanlarından, hukukçulardan, basından, gençlik kamplarında çalışanlardan yardım alınabilir.
Biyoloji, Kimya, Yuttaşlık, Sağlık Bilgisi, Hayat Bilgisi, Fen Bilgisi, Psikoloji, Kız Meslek, Endüstri

Meslek ve Sağlık Meslek Liselerinin uygun meslek derslerinde konuya yer verilebilir ve böylece ders programlarını içeriği olarak da madde kullanımını önlemeye mesajlar verilebilir. Bunların yanı sıra okullarda Yeşilay kolları güçlendirilebilir.” (Korkut,2004:275-278)

 

Öğrencideki Kötü Alışkanlıklar.

Öğrencilerde gördüğümüz kötü alışkanlıkların başında, alkol, uyuşturucu madde, kumar, sigara gelmektedir.
Bunlar gerçekten kötü alışkanlıklardır. Bu alışkanlıkların eğitime ve öğrenci psikolojisine etkisi olumsuz olmaktadır.

 

Okullarda eğitim çağında sigara ve alkole başlama yaşının 20 yaşın altına düşmesi endişe vericidir. Sosyal-kültürel etkenler içme oranını büyük ölçüde artırmaktadır.
Okullardaki bu kötü alışkanlıkların yerleşmesi ve çoğalmasında toplumların bu alışkanlıklara bakış açısı çok önemlidir.

 

Bu tür kötü alışkanlıklar iyi niyetle başlar, kontrolden çıkana kadar geçen süreyi iyi değerlendirmelidir.
Nitekim bu alışkanlıkları bazen öğrencinin tek başına yenemeyeceği türde gelişebilir.
Örneğin alkol bağımlısı genç bir gün bağımlı olacağı düşüncesiyle alkole başlamaz.
Nikotin bağımlısı öğrenci içmeye başladığı günlerde çoğunlukla arkadaşlarına özenmek, iyi vakit geçirmek dışında bir niyeti, psikolojisi olmamıştır.
Veya kaygılarından uzaklaşmak için birkaç yatıştırıcı ilaç içen öğrenci, bu ilaçlara bağımlı hale geldiğini ancak ileriki aşamada fark eder.

 

“Alkol, uyuşturucu ve uyarıcı maddelere bağımlılığın nedenleri değişik zamanlarda farklı görüşlerin etkisi altında yorumlanmıştır. Günümüzde bağımlılık bir davranış biçimi olarak kabul edilmiştir. Bağımlılığa yol açan çevre koşulları bireyin içinde yaşadığı toplumun ekonomik ve kültürel yapısından, ayrıca o çevrede bulunan alkol, uyuşturucu ve uyarıcı maddelerden oluşur.” (K.Özuğurlu 1989)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
likit
Hosting Bursa kombi servisi