Sınavlarda Başarı İçin Nasıl Verimli Çalışılır?
Öğrenci başarı için nasıl verimli çalışır? Verimli çalışma nasıl olur? Öğrencinin hayatında istemesekte sınavların yeri çok büyüktür. Meslek sahibi olana kadar bi sürü sınava giriyor. Bunlar, (sınıf ortam dışında, örneğin evde) verimli bir çalışma etkinliğini;”ön hazırlık+ okuma+tekrar+dinleme”şeklinde formülleştirebiliriz.
İçindekiler
Başarı İçin Ön Hazırlık:
Öğrenmede zihninizi öğrenilecek bilgilere hazırlamalısınız. Bunun için hangi dersi işleyecekseniz o dersin konularını öğretmen anlatmadan önce en az bir kez okuyun.
Başarı İçin Okuma:
Öncelikle okuyacağınız dokümanı belirlemelisiniz. Sonra okuma ortamı hazırlamalısınız. Bunun için bir masa ve sandalye olmalıdır. Kesinlikle yatarak okumamalısınız. Işık yeterli olmalıdır. Okuma sırasında not almak için kullanacağınız kağıt ve kalemi önceden hazırlamalısınız.
Başarı İçin Tekrar:
Ön hazırlık ve iyi bir sınıf içi öğrenme sürecinden sonra konuları veya konuların bazı kısımlarını değişik sebeplerden dolayı unutabilirsiniz. Bunun önüne tekrar çalışma eylemiyle geçebilirsiniz.
Başarı İçin Dinleme:
Derste kafanızı hayallerle meşgul etmemeli, öğretmenin vurguladığı fikirleri, cümleleri, kavramları,terimleri,verdiği örnekleri birbiriyle ilişki kuracak şekilde uyanık olarak takip etmelisiniz.
Okulda ve Sınavda Başarılı Olmak İçin Bunları Bil…
Sınavlarda yks, eyks Kpss, Oks, Sts, Yds, Les, Ales,Vize, Final, Bütünleme, Yazılı yoklama, Sözlü yoklama vs.), okulda başarıyı artırmak için aşağıdaki çeşitli konuların açıklamalarına dikkat edin.
KALICI VE ETKİN ÖĞRENME:
Öğrenme, yaşantı veya uygulama sonucu, davranışta oluşan oldukça kalıcı değişikliklerdir. Öğrenmenin temelinde algı vardır. Duyu organları ile gelen nesnelere ve olaylara ait izlenimlere algı denir. İnsan organizmasının dış dünya ile ilişkisi alıcılar ve etkileyiciler yardımıyla olur.
Görme, işitme, hissetme, tat alma, koklama duyuları aracılığı ile uyartılar göz, kulak, deri, dil ve burun gibi alıcı organlara gelir. Bu organlardaki sinirler aracılığı ile beyne ulaşır. Daha sonra ise beyindeki ilgili merkeze gider.Öğrenme bu şekilde gerçekleşir.
HAFIZA:
Hafıza, geçmiş yaşantıları zihinde saklayabilme gücüdür.
BİLGİLERİ HAFIZAYA ALMA:
Öğrenmenin gerçekleşmesi kişinin öğrenme sürecinde aktif olarak rol almasıyla olur. Anlamlı ve kalıcı öğrenme, kişinin isteği, gayreti ve bilinçli olarak bilgileri işlemesiyle mümkün olur.
UNUTMA:
Unutma öğrenmenin tersidir. Önceden öğrenilen bilgilerin hatırlanmasının geçici ya da sürekli olarak yitirilmesidir.
HATIRLAMA:
Hatırlama bilgilerin öğrenildikten sonra istenildiği an kullanılabilmesidir. Bunun için öğrenmenin kalıcı olması gerekir. Hatırlama, bilginin öğrenilmesi; hafızaya alınması sonra geri getirilmeye çalışılması işlemidir.
ZEKA:
Zeka yeni durumlara uyum sağlayabilme, problem çözebilme, mantıklı düşünebilme yani akıl yürütebilme gücüdür.
Zeka başarıya ulaşmada yalnız başına bir değere sahip değildir. Başarıya ulaşabilmek için zeka derse, okula ve öğretmene olan ilgi; disiplinli çalışma; motivasyon; konsantrasyon; azim ve sabırla desteklenmelidir. Dolayısıyla başarısızlık sadece zekaya bağlanamaz.
KALICI VE ETKİN ÖĞRENME DURUMLARI:
Öğrendiklerimizin,
%83’ünü görme, %11’ini işitme, %3,5’ini koklama, %1,5’ini dokunma, %1’ini tatma duyularımızla edindiğimiz yaşantılar yoluyla öğreniriz.
En iyi öğrenme kendi kendine yaparak, yaşayarak; somuttan soyuta ve basitten karmaşığa giden öğrenmedir.
Motivasyon, Motivasyon Yolları.
MOTİVASYON NEDİR?
J.Brophy öğrenme motivasyonunu, öğrenen bireyin öğrenme etkinliklerini anlamlı ve değerli bulması ve bunlardan akademik kazanımlar (derslerde başarı) elde etmesi olarak tanımlamaktadır.
MOTİVASYON SORUNLARI:
Kişi bazı durumlarda çalışmasının gerekliliğini bildiği halde bir türlü çalışmaya başlayamaz. Bir isteksizlik hisseder. Motivasyonun önündeki bu engelin altında yatan sebepler çalışmayı sevmemek, dersi veya çalışılan konuyu sevmemek, çalışılacak sürede başka şeyler yapma isteği veya başarısızlık kaygısı olabilir.
Çalışmayı Sevmemek:
Öğrenci anlamadığı dersten soğur. Soğuduğu dersi sevmez. Anladığı dersi ise sever. Başarısız ve dersten uzaklaşmış bir öğrenci anlamadığı için çalışmaz. Dersi sevmemek sorunun ortadan kalkması için;
1-Hedefinizi Parçalara Bölün.
Motivasyon için her dersten önce çalışacağınız hedefi:”Şuraya kadar çalışacağım, şunun için…” deyip hedefinizi belirlemeniz gerekir.
2-Hedefe Ulaştığınızı Hayal Edin.
Hedefi gerçekleştirdiğinizi göz önüne getirmeniz motivasyonunuzu sağlayacaktır.
3-Grup Çalışması Deneyin.
Bir hedef doğrultusunda çalışan kişilerin yanında olmak kişide bir çalışma isteği doğurur.
Öğrencinin Çalışma Ortamı Nasıl Olmalıdır?
Çalışma ortamının temel özelliği, ders çalışmayı kolaylaştırmak ve kişiyi çalışmaya hazır hale getirmek olmalıdır. Lütfen aşağıda yazılanları dikkatle okuyup kendi çalışma ortamınızla karşılaştırma yapınız.
Sınavlarda (yks, lgs, Kpss, Oks, Sts, Yds, Les, Ales,Vize, Final, Bütünleme, Yazılı yokalama, Sözlü yoklama vs.) Başarılar Dileriz…
En İdeal Çalışma Odası Nasıl Olmalı?
Çalışma odanız öyle olmalıdır ki odaya girdiğinizde doğal olarak ders çalışmak aklınıza gelmeli, ders çalışmaya vücudunuz kendisini uyarmalıdır.
Çalışma Odasındaki Masa:
Masanızın etrafında konsantrasyonunuzu bozacak bir şey olmamalıdır.
Çalışma Odasındaki Sandalye:
Sandalye yumuşak veya rahatsız edecek kadar sert olmamalıdır.
Çalışma Odasındaki Kitaplık:
Kitaplıkta sadece ders çalışma kitaplarınız olmalıdır. Ayrıca çalışma sırasında kullanacağınız müsvedde kağıtlar ve diğer malzemelerde kütüphanede olmalıdır.
Çalışma Odasındaki Yatak, Televizyon, Bilgisayar:
Çalışma odanızda televizyon, bilgisayar ve yatak gibi çalışmanızı her an olumsuz etkileyebilecek, motivasyonunuzu bozup size uyuma gibi şeyleri hatırlatacak eşyalar bulunmamalıdır.
Çalışma Odasındaki Duvarlar:
Duvarlarda sadece hedefi hatırlatıcı afiş veya resimler bulundurmalısınız.
Çalışma Odasındaki Düzen:
Çalışma odanız tertipli ve düzenli olmalı, dikkati dağıtacak gereksizlikler olmamalıdır.
Çalışma Odasındaki Müzik:
Çalışma odanız sessiz olmalıdır. Ders çalışırken müzik dinlerseniz algılama yeteneğiniz zayıflar.
Çalışma Odasındaki Isı:
Oda sıcaklığı çalışmaya uygun olmalıdır. Tavsiye edilen oda sıcaklığı 20-25 derece arasıdır.
Çalışma Odasındaki Havalandırma:
Odadaki oksijen oranı yüksek olursa algınız artar.
Çalışma Odasındaki Işık:
Işık, gözlerinizi rahatsız edecek düzeyde ve yönde olmamalıdır. Çalışma masasını yerleştirirken ışığın geliş açısını dikkate almalısınız. Sağ elle yazanlar için soldan; sol elle yazanlar için sağdan gelmelidir.
Çalışma Odasındaki Renk:
Çalışma odasının rengi yeşil ve mavinin açık tonları olabilir ya da krem, fildişi gibi daha açık renklerle çalışma odanızı boyayabilirsiniz. Diğer renkler gözünüzü yorar.
Alternatif Çalışma Ortamları:
Herkesin bir çalışma odası olmayabilir. O zaman, evinizin her hangi bir köşesini çalışma ortamı olarak kullanabilirsiniz. Yalnız önemli olan çalışmak için oluşturduğunuz yeri görünce aklınıza ders çalışmanın gelmesine dikkat etmektir.
Bütün bunların yanında, başarılı bir öğrenci her ortamda çalışmayı öğrenmelidir. Teneffüs arasında, kütüphanede, durakta otobüs beklerken, otobüste yolculuk yaparken hep boş vaktinizi değerlendirmenin yollarını aramalısınız.
