Gelmek mi mi? Gelmekmi mi? nasıl yazılır?
Türkçe’de sıklıkla kullanmakta olduğumuz çoğu kelime söylem ve yazım biçimlerindeki farklılıklar sebebiyle yanlış yazılmaktadır. Bu kelimelerden biri de hiç şüphesiz ki Gelmek mi kelimesidir.
Çünkü genellikle arama sitelerinde aşağıdaki gibi aramalar yapılarak kelime hakkında bilgi edinmeye çalışıyoruz
Gelmek mi kelimesinin doğru kullanımı, Gelmek mi doğru yazımı, Gelmek mi nasıl yazılır, Gelmek mi kelimesinin anlamı Gelmek mi tdk, Gelmek mi nedir, Gelmek mi nasıl yazılır tdk, Gelmek mi bitişik mi yazılır, Gelmek mi ayrı mı yazılır, Gelmek mi bitişik mi yazılır ayrı mı?, Gelmek mi kelimesinin kökeni ve anlamı gibi aramalar yapılıyor. Yazımızın devamında Gelmek mi kelimesinin nasıl kullanılması gerektiğini, anlamını ve cümle içerisinde kullanımının nasıl olması gerektiğinin bilgisini bulabilirsiniz.
Türk Dil Kurumu’nun çevrim içi yazım kılavuzu, çevrim içi ortamda kelime sorgulama imkanı vermektedir. Türkçe’de bazı kelimelerin anlamları ve yazılış biçimleri sıklıkla bu sözlük üzerinde sorgulanmaktadır. TDK’nın güncel yazım kılavuzunda sıklıkla aranan bu kelimelerden biri de yazımıza konu olan ‘Gelmek mi’ kelimesidir.
–Gelmek mi – Kelimesinin Doğru Kullanımı
“Gelmek mi mi?” yoksa “Gelmekmi mi?” Hangisi Doğru? işte sorunun cevabı aşağıdadır.
Bu kelime çoğunlukla Gelmekmi olarak yanlış yazılıyor. Doğru kullanımı Gelmek mi şeklinde olmalıdır.
İçindekiler
Gelmekmi (Yanlış kullanım)
Gelmek mi ✓ (Doğru kullanım)
Türk Dil Kurumu’na göre Gelmek kelimesinin anlamı:
1. -e, nesnesiz, -den Ulaşmak, varmak:
“Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş” – Bekir Sıtkı Erdoğan
2. -e, nesnesiz, -den Getirmek:
“Adamı Ödemiş’ten aldım geldim, her masrafını çektim.” – Necati Cumalı
6. -e, nesnesiz, -den Ortaya çıkmak, doğmak.
7. -e, nesnesiz, -den Belli bir süre dolmak:
“Vakit kuşluğu aşmış, öğleye geliyordu.” – Necati Cumalı
8. -e, nesnesiz, -den Belli bir zamana ulaşmak.
9. -e, nesnesiz, -den Kadar olmak:
Boyu ancak omzuna geliyor.
10. -e, nesnesiz, -den Çıkmak, yönelmek:
Merak etme, ondan kimseye kötülük gelmez.
11. -e, nesnesiz, -den İzlemek, takip etmek:
Çocuklar arkadan geliyordu.
12. -e, nesnesiz, -den Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak:
Kahve Brezilya’dan geliyor.
13. -e, nesnesiz, -den Katılmak, eklenmek:
Türkçede ekler kelimelerin sonuna gelir.
14. -e, nesnesiz, -den Türemek.
15. -e, nesnesiz, -den Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek:
Şimdi sözü burada kesip asıl konumuza gelelim.
16. -e, nesnesiz, -den Sonuç çıkmak:
Bu davranışlardan ne gelir bilinmez.
17. -e, nesnesiz, -den Dayanmak, tahammül etmek:
Birazcık üşütmeye gelmiyor, hemen hastalanıyor.
18. -e, nesnesiz, -den Kendine yapılan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak:
“Kadri o adamlardandır ki iyi davranmaya, yüz vermeye gelmez.” – Memduh Şevket Esendal
“Bizim baştan savma işe gelmediğimizi bilirsin.” – Refik Halit Karay
19. -e Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek:
Dediğime geldiniz mi?
20. -e, nesnesiz, -den Etkisini herhangi bir biçimde göstermek:
Buranın havası iyi geldi. Burası bana çok sıcak geldi.
21. -e, nesnesiz, -den Kazanılmak, sağlanılmak:
Çiftlikten onlara ayda beş yüz milyon lira gelir.
22. -e, nesnesiz, -den Uymak:
Bu ayakkabı sana küçük gelir.
23. -e, nesnesiz, -den Olmak, -e uğramak:
Felç gelmek. Başımıza bir bela geldi.
24. -e, nesnesiz, -den Akmak:
Burnundan kan geldi. Musluktan su gelmiyor.
25. -e, nesnesiz, -den Düşmek, rast gelmek:
Buraya ışık gelmiyor.
26. -e, nesnesiz, -den Görünmek, sanılmak:
“Baygın da olsa yabancı bir kadını böyle kucağında tutmak ona pek ayıp bir şey gibi geldi.” – Haldun Taner
27. -e Uygun düşmek:
“Caddelerde oturmaya gelmez.” – Ömer Seyfettin
28. -e Başlamak, ortaya çıkmak.
29. -e, nesnesiz, -den Mal olmak:
Bu bardakların tanesi yüz liraya geldi.
30. -e, nesnesiz, -den Biriyle birlikte gitmek:
Ben İstanbul’a gidiyorum, benimle gelir misiniz?
31. -e, nesnesiz, -den İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil:
Uykusu gelmek.
32. yardımcı fiil Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur:
Alışageldiğimiz bir anlamı vardı.
33. -e, nesnesiz, -den -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar:
Görmezlikten gelmek. İşitmezlikten gelmek.
34. -e, nesnesiz, -den Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar:
Yola gelmek. Meydana gelmek. Hatıra gelmek. Akla gelmek.
35. -e, nesnesiz, -den -dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil:
Baktıkça bakası gelmek. Yedikçe yiyesi gelmek.
36. -e, nesnesiz, -den Herhangi bir sırada bulunmak:
Başta gelmek. Önde gelmek. Birinci gelmek.
Cümle içinde örnek doğru kullanımı:
Gelmek mi? aklımın ucundan bile geçmedi.